Once (2006)
Kültür YaşamNaif ve Doğal Bir Film
2006 yılının en başarılılarından, Sundance Ödüllü ve Oscar’da en iyi beste ödülünü kapmış olan Once’tan bahsetmek istiyorum. Bana kalırsa filmdeki tek bir şarkıya ödül vermek, bu filmin müziklerinin başarısına oranla oldukça yetersiz kalıyor. Soundtrack’e alınmış ve film boyunca bize boyut atladan müziklerin her biri ayrı bir dehaya sahip. Üstelik bu müziklerin başarısı, sadece doğal ve içten olmalarından kaynaklanıyor. Ne olağanüstü ses teknikleri, ne stüdyo teknikleri, ne de enstruman kalabalığı mevcut. Sadece bu doğal seslerin yapısında varolan doğal bir çokseslilik mevcut.
Kendimizi mükemmel müzikleri övmekten biraz alıkoyup filme gelirsek, filmde de sanki bir ev halini izler gibi doğal durumları izliyoruz. Zaten ne filmi müziklerinden ne de müziklerini bu doğal görüntülerden ayırabiliriz. Once, o kadar doğal bir film ki, insan film demekte bile zorlanıyor. Sanki yetenekli müzisyenler toplanmış ve bir çıkış yolu arıyorlar. Siz de onlarla beraber yol aramaya başlıyorsunuz. Aslında müziğin sadece içten geldiğinde yapılması gerektiğini bilecek kadar profesyonel olmalarına rağmen, amatör ruhlarını kaybetmiyorlar ve bir yer edinmeye çalışıyorlar. Film ve filmdeki şarkılar sanki ilk filmin yapılması ya da ilk şarkının bestelenmesi gibi içten ve derinden. Şarkılar beste olsun diye bestelenmemiş ve de film, film olsun diye çekilmemiş. Söylenecek şarkılar ve yansıtılacak bir doğallık taşmış ve bu film ortaya çıkmış. İrlanda ya da İngiliz kültürüne hakim olmasak da bu filmi izlediğimizde anlıyoruz ki, tüm insanların kalbi aslında aynı. Çok derinden gelen sesler, bizleri sanki o sesleri biz çıkarıyormuş kadar fazla etkileyebilir. Once, doğallığı ve müzikleriyle izleyiciye büyü yapıyor.
Film boyunca aslında seyircinin bir kısmı, Hollywood filmlerinde görmeye alışkın olduğu bir çok şeyi arayıp durabilir. Naif aşk hikayesinin bir birliktelikle noktalandığını görmek ister, en azından bir “açılma” sahnesi bekler. Kızın kocasının tepkisini görmek ister ve beklentiler uzar gider. Ancak film o kadar naiftir ki, sonunda insanın içine yağmurdan sonra açan güneşi bırakır ve hiç bu mevzulara girmeden, iki kişinin birbiri için cennetten hediyeler çalmasının yeterli olduğunu hatırlatır seyirciye. Film boyunca ince ve naif espriler, masumiyet, dostluğun ve müzik ahenginin akıcılığı ile birleşir.
Bir taraftan sorumluluklarının dışına asla yapı gereği çıkamayan ve hayatını değiştirmek zorunda kalmış olan yetenekli kız; bir taraftan istediği hayatı yaşamaya çalışan ve hayatının aşkını geride bırakmak zorunda kalmış yetenekli müzisyen adam ve bunların arasındaki çıkarsız, harika dostluk.
Şarkı sözlerinde kendinizi bulmamanız, düşünmemeniz, sözleri gerçekçi ve doğal bulmamanız, müziğin içtenliğine kapılmamanız olanaksız. Yeri gelmişken, Glen Hansard’ın ve Markéta Irglova’nın dehalarını da burdan anmak gerekiyor.
_Once, izlemeyenler için acilen izlenmesi gereken bir filmdir. Eğer aradığınız karmaşık ilişkiler, karmaşık senaryolar, heyecan ve aksiyonsa bu “müzikli film“den hoşlanmayabilirsiniz. Kaliteli müzikle ilgileniyor ve naif ilişkilerden keyif alıyorsanız bu sıcak film size göre demektir.
_
Tek bir sakıncası var: O da insanda derhal İrlanda’ya gidip; Türklere çok benzeyen bu sıcak ve doğal insanların arasına karışma isteği uyandırması!
Son olarak filmin soundtrack’inin içeriğini de yazmakta fayda var:
- Falling slowly
- If you want me
- Broken hearted hoover fixer sucker guy
- When your mind’s made up
- Lies
- Gold
- The Hill
- Fallen from the sky
- Leave
- Trying to pull myself away
- All the way down
- Once
- Say it to me now
Daha fazla bilgi için: Once (2006) Imdb Sayfası